Erdek’te siyaset, çiçeği bununda Büyükşehir Belediye Başkanı A. Edip Uğur’un önüne geçti.
Geçmişten günümüze yüzünü yıkamaya su bulamayan mezralara su akıtarak, milletin hayır duasını alan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur’un bilgisi dışında Erdek’te, Düzler Mahallesinin Atatürk Caddesi üzerinde bulunan 1 m’ tapulu hayratı sebil, içme ve abdes suyu Baski tarafından tapa vurularak kesildi.
Oysa Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Ahmet Edip Uğur, 30 Mart öncesinde köy, köy dolaşarak verdiği sözlerde Büyükşehir nimetlerinin en ücra köşelerdeki mezralara uzanarak, Şehirde ne varsa köylerde de onun olacağı sözünü vermişti.
Başkan, Uğur bu babacan tavrı ile birçok ilçede ‘’Ağa’’ lakabı ile adlandırılmış, gittiği yerlerde kendisine Başkan değil ‘’Ağa’’ olarak hitapta bulunulmaya başlanmıştı.
Tarihi Kavala Çeşmesinin suyu, Ağa’nın bilgisi dışında mı kesildi?
1924 yılında Selanik- Kavala’dan mübadele muhaciri olarak Yukarı Yapıcıya gelen Pomaklar, Kapıdağ’ın doruklarında ‘’Gavur Köyü’’ olarak tanımlanan Yukarı Yapıcı’ya yerleşmeleri ardından ilk imece olarak Suyu arayıp buldular.
Kapıdağ doruklarında, Karanlık dere’de bulunan tatlı su kaynağını köy imecesi ile Yukarı Yapıcıya akıtmayı başaran Pomaklar gençlerine vasiyet ettiler, ‘’Gittiğiniz yere karanlık dere’nin suyunu da götürün.’’ Karanlık dere’nin suyu onlar için hayat anlamına geliyordu.
Ve öylede oldu. Köy hızla büyüdü ve bazı aileler, (Belkıs) Yeniköy’e taşınarak burada yaşamaya başladılar. Tabikî arkalarından Karanlık dere suyu’da gecikmeden geldi.
Yakarı Yapıcı Pomakları, Atatürk’ün hemşerileri olarak adlandırılmalarının karşılığını çalışkanlıkları ile kanıtlamak istiyorlardı. Öylede oldu 50 yıl önce birkaç aile Düzler’e indi.
Düzler gençler için başka bir hayat demekti. Karanlık dere suyu da arkalarından geldi.
Suyu bulan ve getiren hakkın rahmetine ermiş merhum Pomakların vasiyeti burada da sürdü.
Okulu, Camisi yapıldı. Karanlık dere suyu Düzler’e ulaştı. 1924 Lozan Mübadili esareti görmüş Pomakların vasiyeti tutuldu. Karanlık dere suyunu dağlardan aşırtmış ataların vasiyeti ishale hattı 14 km. ye ulaştırıldı.
Adet ve gelenekten gelen saygı çerçevesinde, karanlık derenin suyu geçtiği her yerde sokak ve mahalle çeşmeleri ile tanıştı. Son noktada Bandırma- Erdek karayolu, Düzler Atatürk caddesi köşesinde akıtılan hayratı sebil çeşmesinin tapusu kahveci Hüseyin Ekici’ye aitti.
Ekici; ‘’Ben ölürüm, giderim çeşme kalsın baki, içen serinleyen bir Fatiha okur ruhuma.’’ Dedi ve arsasına yapılan çeşmenin 1.m’ lik bölümünü çeşmeye tapuladı.
Tapusunu verdi ama adını vermedi çeşmeye, ‘’Bu Çeşme esaretin abidesi olsun, Adı bize vatanımızı unutturmasın.’’ Dedi ve o gün bu gün, adı ‘’Kavala çeşmesi’’ olarak bilindi.
Kavala çeşmesi, geçmişten günümüze birçok tadilat gördü, günümüze uyarlandı. Önünden ne bardağı, nede sabunu eksik edilmedi. Kimi geldi su içti, kimi geldi yüzünü yıkadı, kimi geldi bidonunu doldurdu, kimi geldi abdesini aldı.
Düzler, Kavala Çeşmesi 50 yıl hep aktı, hep hayır dua aldı.
Ne oldu ise bugün Yarım asırlık Kavala Çeşmesinin suyu kesildi. Suyu kesen Baski yetkilileri ‘’Talimat böyle, bundan böyle sokak çeşmesi diye bir şey olmayacak, nerede akan bir su varsa, sayaçtan geçecek!...’’ diyerek vurdular tapayı Kavala çeşmesinin gözüne.
Eyalet gibi, vilayetin Büyükşehir Belediye Başkanı, Ağaların Ağası….
Edip Ağa, Haberin var mı?..
Söz vermiştin; ’Ben köylerden 5 yıl su parası almayacağım.’’ Diye…
Sözünü tut Ağa!.. Sözünü tut… Suyla siyaset olmayacağını herkes bilsin.
